besyocimnastik
  Türkiye'de Cimnastik
 
Ülkemizde çağdaş anlamda jimnastik çalış­maları Galatasaray Lisesi'nde başlamıştır. 1868'de Mekteb-i Sultani adıyla kurulan bu okuldan yetişen Ali Faik Üstünidman, okul­daki görevi dışında da jimnastikle ilgileniyor­du. 1889'da yayımladığı Jimnastik yahut Riyaziyat-ı Bedeniye, aynı zamanda Türk sporu­nun ilk kitabıdır. Bir yandan da açtığı özel bir jimnastikhanede sporcu yetiştiren Ali Faik Bey daha sonra Mazhar Kazancı ile birlikte çalışmaya başladı. Mazhar Kazancı askeri okullarda beden eğitimi öğretmenliği yapan bir subaydı. Böylece jimnastik hem sivil, hem de askeri okullarda yaygınlaşmaya başladı.
Olimpiyat Oyunlan'nın 10'uncu yıldönümü dolayısıyla 1906'da Atina'da yapılan Ara Olimpiyatlar'da Yorgo ve Niko Alibranti kardeşler Türkiye'yi temsil ettiler. Yorgo Alibranti 11,4 saniyelik bir dünya ve olimpi­yat rekoruyla "iki elle 10 metrelik halata tırmanma" yarışmasını kazandı.
Mekteb-i Sultani'de Ali Faik Bey'in öğren­cisi olan Selim Sırrı Tarcan İsveç'te öğrendiği aletsiz jimnastiği 1910 yıllarında Türkiye'de yaygınlaştırdı. Böylece Türk jimnastik spo­runda yıllarca süren bir tartışma başladı. Mazhar Bey aletli jimnastiği, Selim Sırrı Bey ise aletsiz jimnastiği savunuyordu. Aletsiz jimnastik daha çok tutuluyordu; ama küçük bir grubun çabalarıyla sürdürülen aletli jim­nastik çalışmaları 1960'ta Jimnastik Federasyonu'nun kurulmasıyla yoğunluk kazandı. Gene de, Balkan şampiyonalarında kazanılan birkaç madalya dışında bugüne kadar önemli bir başarı elde edilemedi.

 
  Bugün 6 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol